Bitlis Narlıdere Fıstığı, Bitlis’in Narlıdere ilçesinde yetişen bir Antep fıstığı türüdür. Bu Antep fıstığı çeşidi, farklı bölgelerde yetişen diğer Antep fıstıklarından ayıran farklı tadı ve dokusuyla tanınır.
Kenger, yabani enginar anlamına gelmektedir. Papatyagillerden olan yaklaşık 50 cm boyuna ulaşabilen ve renkli çiçekleri olan bir bitkidir. Kenger Salamurası, kenger bitkisinin bir takım işlemlerden geçerek tuzlu su içerisinde saklanması anlamına gelmektedir.
Şifalı bitkiler arasında yer alan kenger otu nedir ve nerelerde yetişir? Kenger otunun yararları ve zararları nelerdir? Her türlü hastalığa iyi gelir mi? Nasıl tüketilir ve nasıl tüketilmelidir? Meşhur kullanımları nelerdir? Kenger otunun ücreti, fiyatı ne kadardır? Kenger nerede üretilir? Bu blog yazısında bütün bu soruların yanıtını vereceğiz.
Bal arıları, çiçeklerden topladıkları nektarları kovan içerisinde bulunan peteklerinde kendi ürettikleri balı depolarlar. Bu şekilde petek balı oluşmuş olur. Bal hasat edilirken, kovandan alınan peteğin sır tabakası kaldırılır ve özel araçlar yardımı ile merkez kaç etkisiyle petekler süzülür. Aynı şekilde bal, 45°C yi aşmayacak kadar ısıtılarak presleme yöntemiyle ya da santrifüj yardımıyla peteğinden ayrılarak da süzme bak şekline getirilebilir. Bu balın içerisinde herhangi bir tortu kalmaz. Bu oluşan pürüzsüz ve akışkan bala Süzme Bal denir.
Arıların bitki nektarı gibi maddeleri toplayıp işledikten ve depoladıktan sonra altıgen şeklindeki içi bal dolu işlenmemiş çerçevelere Petek Bal denir. Petek bal, bal çeşitlerinin ilk ve herhangi bir süzme işleminden geçirilmemiş halidir. Eğer bal mumunu ağzınızda çiğnemeyi seviyorsanız, petek balı ilk tercihiniz olmalıdır.
Pekmez, meyvelerin ezilerek asidinin çıkartılmasından sonra çıkan suyunun belli işlemlerden geçerek oluşan, akışkan bir yiyecektir. Bu sebeple tatlı tadı olan her meyveden pekmez yapmak mümkündür.
Şeker hastalığı için vücudun sigortası olan, Çaşur olarak da bilinen Çaşır bitkisi, genellikle Erzurum gibi doğu illerinde, yaz aylarının başında yetişen bir bitkidir. Fazla beklediğinde kararan ve şeker hastalığına, damar sağlığına ve nice yararları olan bitkinin salamurası yapılarak çeşit çeşit yemek yapılabilmektedir. Ayrıca oldukça bilinen otlu peynir içinde de bulunur. Et ve süt verimini arttırması için, Siirt gibi bazı ilerde ise bitki kurutularak hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.
Üretimi Karadeniz bölgesinden sonra en çok olan Fındık ilkel tarım yöntemleri ile Hizan ilçesindeki köylerde yapılmaktadır. Bölgedeki meyilli araziler, yağmur ve rüzgar erozyonun karşı koruyan ve toprağı uygun olan yerler, fındık üretimini uygun hale getirmektedir.
Bıttım, antep fıstığının yada siirt fıstığının aşılanmamış halidir. Menengiç (Pistacia terebinthus) ağacında yetişir. Çitlenbik, çedene, çıtlık, çitemik gibi çeşitli isimlerle anılır.Kuraklığa dayanıklıdır ve -10 ile 45 derce arasındaki sıcaklık dalgalanmarına alışıktır. Yaklaşık 5-15 metre uzunluğa kadar çıkmakla beraber, çok uzun ömürlülerdir.Türkiye’de çam ormanlarında, kayalık ve tepelik olan yerlerde yaklaşık 1600 metre yükseklikte yetişir.
Propolis, arıların yaprak döken ağaçların tomurcuklarından ve kabuklarından toplayarak, belli salgılar ile zenginleştirdikleri ve kendi kolonilerini mikroplardan korumak için ürettiği reçinemsi bir maddedir. Propolis kovan içerisinde yapı malzemesi olarak ve düzenlemek için kullanılır. Ayrıca dezenfektan özelliği bulunduğundan kovanı mikroplardan korur. Çoğu, reçine ve mumlardan oluşturulur.
Arı sütünün kullanımı çok eskilere hatta Antik Yunan dönemine dayanmakla beraber, bazı tanrıların ölümsüzlük içeceğinin içerisinde bulunduğundan bahsedilmektedir. O dönemde zenginlik göstergelerinden biri olarak arı sütü, propolis, polen gibi arı ürünlerinin karıştırılarak tüketildiği bilinmektedir. Bu nedenle arı sütü altın değerindedir.
Karakovan balı adından da anlaşılacağı üzere, karanlık bir kovan içerisinde üretilmektedir. Organik Karakovan balı ışıksız bir ortamda, insan eli değmeden üretilir ve bundan dolayı tamamen doğaldır. Bitlis’in yüksek rakımlı ova ve yaylalarında arıların yüzlerce çeşit çiçekten bal almasıyla ortaya çıkan Karakovan balı, aroması ve kalitesiyle eşsiz bir lezzete sahiptir.
Bugün Bitlisin gözbebeklerinden biri olan Bitlis Kütük Balı inceleyeceğiz. Tamamen Organik Kütük ballarına sitemizden ulaşabilir, gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz. Şimdi Kütük balını tanıyalım.
Karakovan balı adından da anlaşılacağı üzere, karanlık bir kovan içerisinde üretilmektedir. Karakovan balı ışıksız bir ortamda, insan eli değmeden üretilir ve bundan dolayı tamamen doğaldır. Bitlis’in yüksek rakımlı ova ve yaylalarında arıların yüzlerce çeşit çiçekten bal almasıyla ortaya çıkan Karakovan balı, aroması ve kalitesiyle eşsiz bir lezzete sahiptir.
Bitlis peyniri, Bitlis’in yaylaları ve köylerinden toplanan koyun veya keçi sütlerini ayrı ayrı mayalıyoruz. Mayaladığımız sütleri yaklaşık bir saat sonra ince ve temiz bezlerle süzüyoruz. Süzme sonucunda bezin üstünde toplanan tortuyu peynir haline getiriyoruz. Tortudan ayrışan suyu da saklıyoruz.
Bilindiği üzere en kıymetli bal olarak bilinen organik karakovan balı günümüzde natürel ürün pazarının en fazla rağbet edilen ürünleri arasında yer alıyor. Eğer sizlerde bu değerli ürünü en uygun şartlarda satın almak istiyorsanız doğru yerdesiniz efendim. Çünkü uzun yıllardır organik ürün pazarında saygın bir yere sahibiz. İsterseniz öncelikle belki bilmeyenler olabileceği için en kaliteli karakovan balı nasıl üretilir ve sizlerin sofralarına ulaşana kadar hangi aşamalardan geçer tarzındaki soruların yanıtlarını aktaralım. Daha sonra da kısaca sipariş süreci hakkında sizleri bilgilendirelim.
Bitlis Adilcevaz cevizi, uğruna festivallerin yapıldığı, Arapça Zatu’l- Cevaz denilen ve Türkçe, Cevizler Vadisi olarak bilinen bölgede, Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde yetişmektedir.
Gün geçtikçe gündelik hayatımızın pek çok alanında ihtiyaçlarımız değişiyor, artıyor. Bu değişim bazen bireysel olduğu gibi bazen toplumsal da olabiliyor. Dünyadaki iklim değişiklikleri, kaynakların giderek azalması, kıtlık problemi gibi nedenlerin yanı sıra bu problemlerin daha da artmasına neden olan nüfus artışı sebebiyle birçok kurum ve kuruluş özellikle söz konusu besin kaynakları olduğunda hali hazırda elindeki besinlerin ömürlerini uzatmak için onları pek çok işlemden geçiriyor, katkı maddeleri ekleyerek ürünleri inorganik şekilde çoğaltıyor. Günün sonunda ne mi oluyor? Pek çok işlemden geçmiş, raf ömrü uzasın diye katkı maddeleri eklenerek besin değeri düşürülmüş gıdalar soframıza geliyor.